Farklılıklarla yaşamak

Başkaları hakkında neyi söylemeye hakkımız olmalı, neyi söylemeye hakkımız olmamalı?

İfade özgürlüğü literatürünün büyük kısmı başka kadınların ve erkeklerin bizden nasıl farklı oldukları konusunda neyi söylemeye hakkımız olup olmadığıyla ilgilidir. İngilizce’de bunun kısa tabiri “nefret söylemi”dir. Bu oldukça karışık, hassas bir konudur. Bazı danışmanlarımız benim burada savunduğum teze karşı çıkıyor. Örneğin, Jeremy Waldron Avrupa ve Kanada’daki yasaların çok daha güçlü bir şekilde savunulması gerektiği görüşünde. Lütfen bu karşıt görüşlere bir de siz bakın. Sonra da kendi görüşünüzü belirtin.

Devamı İçin:


Comments (1)

Buradaki otomatik çevirileri Google Translate (Google Çeviri) yapmaktadır. Bu çeviriler size katılımcının söyledikleri hakkında genel bir fikir verecektir. Fakat bu çevirilerin doğruluğuna güvenilemez. Lütfen çevirileri bu notu aklınızda tutarak okuyunuz.

  1. In una società globale intellettualmente onesta, tanto per dire qualcosa di “ottimale”, non ci si preoccuperebbe affatto di certe distinzioni tra i popoli e quelle culture diverse; ma la consapevolezza è che tutto questo risulta ancora oggi una utopia… per primi gli stessi governi nazionali sono indotti a non fidarsi, ad aprirsi… in metodi troppo esponenziali.
    Risultato? La popolazione mondiale farà sempre fatica ad accettarsi luno con l’altro.. per non parlare dei conflitti che accadono all’interno di ogni singolo Paese.
    Stiamo ancora tutti troppo indietro..rispetto alle aspettative di vita di cui ogni giorno, gli uomini e le donne, sentono sempre più di avere un certo bisogno di conoscenza dell’altro.

    Carlo Moriggi

İstediğin dilde bir yorum yaz

Öne çıkanlar

Öne çıkanları görmek için sola kaydır


Özgür İfade Platformu Oxford Üniversitesi, St. Antony's Koleji'ndeki Dahrendorf Programı'nın Özgürlük Çalışmaları için yürüttüğü bir araştırma projesidir. www.freespeechdebate.ox.ac.uk

Oxford Üniversitesi