BM İnternet Yönetimi Forumu gibi güzel bir teşkilatın böyle bir yerde ne işi var?

Oxford İnternet Enstitüsü’nden Ian Brown Azerbaycan’dan yazıyor. Brown, internet özgürlüğünü baskı altında tutan bir ülkenin internet özgürlüğünün tartışalacağı bir toplantıyı düzenleme hakkı olmalı mıdır, diye soruyor.

Bu hafta Bakü’de düzenlenen İnternet Yönetimi Forumu’nun (İYF), yani Birleşmiş Milletler’in yıllık “hissedarlar” toplantısının, gündeminde ifade özgürlüğü vardı. İYF evvelden de daha az demokratik ülkelerde düzenlenmişti, örneğin Arap Baharı öncesi Mısır gibi. Zaten İYF fikri de, Tunus’ta (ve Cenevre’de) düzenlenen BM Bilgi Toplumu Dünya Zirvesi’nden çıkmıştı. Fakat Azerbaycan hükümeti son dönemde gazetecilere ve bloggerlara karşı ayrı bir saldrgan tutum izliyor. Azerbaijan Daily’nin editörü, Eynulla Fatullayev 2007’de hükümeti eleştirmekten ötürü hapse atıldı-üstüne üstlük babasının dövülmesine ve kaçırılmasına şahit olduktan sonra. Fatullayev yakın zamanda UNESCO’nun 2012 Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nü kazanmıştı. 2011’de de hükümet Elnur Majidli’yi “nefret saçmaktan” ötürü on iki yıl hapis cezasına çarptırmakla tehdit etmişti. (Majidli Facebook üzerinden kamu protestolarına çağrıda bulunuyordu.) Daha önce “holiganlık” yaptığı iddiasıyla saldırıya uğramış ve hapise atılmış olan insan hakları aktivisti ve bloggerı Emin Milli daha bu hafta Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e oldukça yankı uyandıran bir mektup yazdı. Milli, mektubunda “Azerbaycan’da özgür bir internet ortamı yok, korkusuz bir internet ortamıysa kesinlikle yok” diye uyarıyordu. Misafir Avrupa Komisyoneri Neelie Kroes da toplantıda bu konuda etkili bir konuşma yaptı. Kroes, şöyle diyordu: “medya özgürlüğü üzerindeki bu engelleyici kısıtlamalar, her ne şekilde olursa olsun, kabul edilemez.. Avrupa Konseyi üyeleri, ki Azerbaycan da buna dahil, taahhüt ettikleri kurallara uymalıdır. Ben bu mesajı Azerbaycan cumhurbaşkanına göndermek istiyorum.”

Bu senenin ilk aylarında, Eurovizyon’un Azerbaycan’da düzenlenmesini destekleyenler yarışmanın Azerbaycan rejiminin insan hakları ihlallerini mercek altına alacağını iddia ediyordu. Malesef durum hiç de böyle olmadı. Peki hükümet görevlilerinin, uzman internet endüstrisi simalarının ve sivil toplum mücadelecilerinin bu hafta Bakü’de bulunmaları insan haklarının durumunu iyileştirmede daha başarılı olabilecek mi? AB’nin ülkeye yağtığı yardım ve yatırımlar Avrupa Komisyonu’nun ve üye devletlerin Cumhurbaşkanı Aliyev’in yönetimine baskı yapmada daha somut yöntem olabilir. Belki de UN 2012’nin ifade özgürlüğü için bu denli önem arz eden bir etkinliğin bu temel hakka böylesine sorgulanabilir bir sorumluluk üstlenen ülkede düzenlendiği son sene olması için gerekli adımları atmalıdır.

Devamı İçin:


Comments (2)

Buradaki otomatik çevirileri Google Translate (Google Çeviri) yapmaktadır. Bu çeviriler size katılımcının söyledikleri hakkında genel bir fikir verecektir. Fakat bu çevirilerin doğruluğuna güvenilemez. Lütfen çevirileri bu notu aklınızda tutarak okuyunuz.

  1. This headline literally made me laugh out loud. Love it!

  2. Everyone has right to speech on any platform. Regardless of his occupation, his country, his religion.

İstediğin dilde bir yorum yaz

Öne çıkanlar

Öne çıkanları görmek için sola kaydır


Özgür İfade Platformu Oxford Üniversitesi, St. Antony's Koleji'ndeki Dahrendorf Programı'nın Özgürlük Çalışmaları için yürüttüğü bir araştırma projesidir. www.freespeechdebate.ox.ac.uk

Oxford Üniversitesi