Rede Globo ve 1989 Brezilya seçimleri

1989 Brezilya seçimlerini anlatan “Vatandaş Kane’in Ötesinde” belgeseli, Rede Globo adlı televizyon kanalının montajla oynayarak kalan iki aday arasından birinin tarafını tuttuğunu savunuyor. Felipe Correa yazıyor.

Örnek olay

29 senelik bir askeri diktatörlüğün ardına, Brezilya ilk demokratik seçimlerini 1989’da gerçekleştirdi. İkinci ve üçüncü turda, iki aday yeni demokratik cumhuriyetin devlet başkanının kim olacağını tartışıyordu: Lula da Silva mı, yoksa Fernando Collor mu başkan olacaktı? Seçimden iki gün önce, Brezilya’nın açık ara en popüler televizyonu Rede Globo, prime time haber programının saatinde, iki aday arasındaki en son tartışmanın bir montajını yayınladı. Program o kadar popüler oldu ki, 61 puan reyting aldı.

1993’te bu olay İngiliz kanalı Channel 4’ün Vatandaş Kane’in Ötesinde adlı belgeselinde tekrar ele alındı (buradan belgeseli Portekizce olarak izleyebilirsiniz). Belgeselin yönetmeni Simon Hartog, Rede Globo televizyon kanalının adaylar arasındaki tartışma programının Collor’un lehine olacak şekilde montajla oynandığını savunuyor. Rede Globo kanalı bu iddiaya cevaben İngiliz hukukuna dayanarak, Channel 4’un kendi programlarından izinsiz olarak kısa kesitler kullanmasına itiraz etmeye çalıştı.

Belgeselin Brezilya’daki ilk gösterimi, São Paulo’da 1994’te gerçekleşecekti. Fakat gösterim valinin emriyle esrarengiz bir şekilde iptal edildi. 1990’larda belgeselin kopyalarının sadece sınırlı sayıda bir dağıtımı oldu. Fakat 2000’lerde internetin patlamasıyla beraber, belgesel internet vatandaşları tarafından internet ortamına aktarıldı ve şimdi geniş ölçüde erişime açık.

2011’de Rede Globo’nun eski yayın yönetmeni José Bonifácio Sobrinho, kanalın kurucusu ve sahibi Roberto Marinho’nun Collor’un tarafını tutan oynanmış bir montajın yayınlanması için doğrudan emir verdiğini alenen doğruladı. Bonifácio Sobrinho, Rede Globo’nun tartışmayı istediği gibi montajlama hakkının olduğunu savundu. Resmi internet sitesinde Rede Globo kendisini “herhangi bir futbol maçını montajlarken kullandığımız editoryal kriterleri kullandık, yani her iki takımın da en iyi dakikalarını seçtik” diyerek savunuyor.

Her ne kadar seçim sonuçları sadece Rede Globo’nun yaptığı bu yayına bağlanamayacak olsa da, çoğu insan montajlanmış sahnelerin birçok seçmenin kararını etkilediğini ve Collor’un Lula’ya karşı bir zafer kazanmasına yardım ettiğini savundu. Zira Collor’un ve Lula’nın oyları arasında sadece küçük bir fark vardı: Collor % 49.94, Lula % 44.23 oranında oy almıştı.

Yazarın fikri

Teoride kanun çerçevesinde olduğu müddetçe, özel medya kuruluşlarının istedikleri içeriği yayınlamaya izni vardır. Fakat o dönemki Brezilya’da (gerçi bu durum şimdi de aynı) medyanın birkaç medya patronunun elinde olduğu, farklı ve alternatif medyanın olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Böyle bir ortamda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki televizyon kanallarının siyasi tartışmalar üzerinde büyük bir etkisi olacaktır. Rede Globo’nun bir adayı özgürce desteklemesinin kendi hakları dahilinde olduğu söylenebilir. Ancak, yayıncının tarafsız olduğunu iddia etmesine rağmen, programın içeriği montajla oynandı ve stratejik bir biçimde programın bütün ülkeye ulaşacağı bilinerek seçimden iki gün önce yayınlandı.

Rede Globo özel bir yayın şirketi olsa da, yayın yapabilmek için bir izne ihtiyacı var. Bana göre medya patronluğunun birkaç kişinin elinde olduğu böylesi bir ortamda, yayın yapan kanalların kamu yararına olacak tartışmaları kafalarına göre montajlamamaları gerekir. Böyle bir medya patronluğu anlayışıyla mücadele etmek için, daha açık ve çoğunlukçu bir medyanın gelişmesi adına hukuki bir çözüm bulunmalıdır. Alternatif bir medya anlayışı, seçmenlerin bilgi sahibi olarak seçimlerini yapmalarına yardım edecektir.

- Felipe Correa

Devamı İçin:


Comments (5)

Buradaki otomatik çevirileri Google Translate (Google Çeviri) yapmaktadır. Bu çeviriler size katılımcının söyledikleri hakkında genel bir fikir verecektir. Fakat bu çevirilerin doğruluğuna güvenilemez. Lütfen çevirileri bu notu aklınızda tutarak okuyunuz.

  1. I think that the right to express one’s opinion – referred to as the freedom of speech – and the freedom of press are to be seen as two different rights or liberties. If a broadcasting company claims to be neutral, which would be the use of the freedom of press it may not support one of several opinions by broadcasting a manipulated montage at the same time. Thus by claiming to be neutral and at the same time supporting Fernando Collor, Rede Globo deceived their spectators – an act which, in my opinion, may have influenced the outcome of the elections in 1989. However there is and should not be any necessity of clearly separating the freedom of press and the freedom of speech – think about what yellow press does every day! The author is right, stating that a company as Rede Globo, even though it is private media, needs a public licence to be legally active. I welcome the idea of legal constraint of manipulation by the media, as long as there is a massive concentration of media ownership. Yet I think one should also keep in mind that constraining the rights of any media company regarding their own material is always an encroachment with the freedom of speech and must therefore be legitimated by outstandingly important reasons. In Brazil of 1989, the need of neutral informative media to allow an unbiased construction of the state would have been such a reason!

  2. The media has and will always have a big role in a country’s economy,life,education, and political matters.Fernando Color was the worse president Brazil could ever had in its history.And this conection among Fernando and the broadcasting television Globo further prove.It was a matter of time until this trap started to collapse.After two years running Brazil,brazilians claimed for Fernando’s impeachment.It is clear that Fernando and Globo were focused and seeking only for the money Brazil was making so widely.Fernando brought businesses to Brazil but at the same destroyed Brazil’s economy.Poverty swept Brazil.Media is supposed to inform people wisely,casting well-informed news and not being controled by government decisions.

  3. Grande parte das pessoas sao manipuladas pelo que esta na midia no momento. Muitas pessoas acabam nao expressando ou melhor dizendo nem pensando em uma opiniao propria . Entao fica meu comentario e a dica nem sempre seja tao influenciado pela midia .

  4. A mídia tem, e sempre vai ter, uma grande influência nos tele-espectadores, principalmente se for uma importante midia como a Rede Globo. Na minha opinião ela influenciou na votação de 1989. O jeito que a edição foi feita, foi em prol do Collor, sem duvidas nenhuma. Ainda mais o fato de ser apenas 2 dias antes das eleições, que induz os tele-espectadores que poderiam estar com duvida em quem votar, a votar no candidato que falou melhor, que deu incentivos para um Brasil melhor.

  5. In my opinion this case is yet another example of what media ownership can do and its ability to distort or provide news from angles that are completely to their advantage and benefits. As the author stated If Rede Globo was exercising free speech then it is entitled to support the candidate of their choice. However, I think one has to consider how Rede Globo is the biggest channel in Brasil and the most reliable one by the population. When they claimed they were being neutral by choosing the best moments of each candidate in the debate I think they stated that in order to abstain themselves from further problems. The broadcast of this debate was watched by many many people and strategically releasing it just 2 days before the election seems like a strategy to sway voters to vote for Collor and not Lula. By having the debate only 2 days before the elections it made peoples agenda setting be focused on Collor and with the short time frame between the debate and the election made it very easily for voters to change their votes. Finally as the margin between the two candidates was very small, the debate in my opinion could have heavily contributed to Collor being elected and this case just proves how corporations and media are able to influence on things as greatly as politics and who is in power in a country.

İstediğin dilde bir yorum yaz

Öne çıkanlar

Öne çıkanları görmek için sola kaydır


Özgür İfade Platformu Oxford Üniversitesi, St. Antony's Koleji'ndeki Dahrendorf Programı'nın Özgürlük Çalışmaları için yürüttüğü bir araştırma projesidir. www.freespeechdebate.ox.ac.uk

Oxford Üniversitesi